'Aynı cevap seçimlerde verilirse ülkenin çehresi değişir'
Haziran Direnişi'nde Türkiye
ayağa kalktı. AKP Hükümeti'ni salladı. Haziran Direnişi'ni 29 Ekim Cumhuriyet
eylemleri izledi. 10 Kasım'da Anıtkabir tarihinin ziyaretçi rekorunu kırdı.
Geçen yıl 400 bin yurttaşın ziyaret ettiği Anıtkabir'i bu yılın 10 Kasım'da 1
milyon 89 bin 615 yurttaş ziyaret etti. Anıtkabir'in Aslanlı yolu, rekor
ziyaretle hangi mesajı verdi. Siyasetçi, aydın, yazar, gazeteci ve sanatçılara
bu soruları sorduk.
* Bu yıl 10 Kasım'da Anıtkabir'e ziyaretçi sayısının 1 milyonu
geçmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
-1 milyon ziyaretçinin mesajı nedir?
- Ziyaretçiler Atatürk'ten ne umuyor?
-Atatürk'ün "modası" geçti mi?
-Yükselen dalga seçimleri nasıl etkiler?
Bardak taşma noktasına geldi
Rahmi Turan: Vatandaşın,
milletin, toplumumuzun iktidara verdiği sert bir cevaptır. Bir bakıma tokattır.
Çünkü daha önceki yıllar bunun yarısı bile -yüz binlerle ifade edilen sayıda
kalabalaklar-, Anıtkabir'de ancak toplanıyordu. Bu sene bu kadar olağanüstü
sayıda bir ziyaret, vatandaşın bir tepkisidir.
- Bir gecede mi ortaya çıktı?
Bu bir süreç tabii, ortada bir
süreç var, aniden olmadı. Siz de, muhalefettekiler de, düzgün gazeteler de
yazıyor. Son dönemde arka arkaya pek çok olay oldu, saymakla bitmez. Bu olaylar
artık bardağa taşırma noktasına geldi, demokratik bir cevap verdiler.
Bu halk, bu millet, aynı cevabı
sandıkta da verirse ülkenin çehresi değişecektir. Vatandaş her geçen gün daha
da bilinçleniyor ve umut ediyorum ki, gerek yerel gerek genel seçimlerde aynı
cevabı versin.
'Atatürk'te Birleştik' sloganı gerçek oluyor
Arslan Bulut: Halk, Atatürk'e
sahip çıktı. Halk, Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk'le varoluduğunu anladı.
Atatürk'e sahip çıkarak Türkiye'ye sahip çıktığını gördü. Atatürk'te
birleşiyor. TGB'nin, Aydınlık'ın "Atatürk'te Birleştik" sloganı
fiilen gerçek oluyor, yaşanıyor. Türk milleti Türkiye'ye yönelik emperyalist
saldırıları gögüslemeye hazırlanıyor . Umut doluyum. Türk milleti kavramına
yönelik saldırılar arttığına göre, halk da tehdidi daha fazla algılamaya
başladı. Hızlı gelişen olaylara karşı hızlı tepki verdi, bu sayı katlandı.
19 Mayıs'ın gerisine doğru...
Melih Aşık: Anıtkabir'i bu yıl
rekor sayıda yurttaşın ziyaret etmiş olmasının mesajları ve sebepleri elbet
önemlidir...
Birinci sebep; Atatürk hiçbir
zaman olmadığı kadar açık hedef yapılmıştır. Adını ve resmini silmek için gözle
görülür bir kampanya vardır. Ayrıca laik cumhuriyet, ulus devlet ve demokrasi
tehlike altındadır.
Anıtkabir ziyareti hem Ata'ya
saygı, hem laik cumhuriyete yönelik saldırılara karşı bir savunma ve koruma
ifadesidir. Biz 60'larda Atatürk döneminin aşılması gerektiğini düşünürdük.
Bugün Atatürk neredeyse bir can simidi oldu
Çünkü Türkiye 1919'un gerisine
doğru ilerliyor.
Zaman O'nu her geçen gün biraz
daha haklı çıkarıyor. Onun ne büyük zorluklarla ne büyük işler yaptığını halk
daha iyi algılıyor.
Olup biteni Atatürk'ün şahsında
protesto ediyor. Ben hiçbir parti adına muhalefet yapmıyorum Atatürk ve laik
cumhuriyete sahip çıkıyorum, mesajı da veriyor.
Laik cumhuriyet ilkeleri ülkenin
temel direğidir... Halk o temel direğin yıkılmaması yönündeki direncini,
duygularını, soluğunu Anıtkabir'den tüm ülkeye duyurmak istiyor...
Atatürk'e koşanların tek isteği:
İktidarın düşmesi
Orhan Bursalı: Yıllardır benzer,
ama çoğalan ziyaretler yaşıyoruz, bu yıl ise Anıtkabir'i ziyaret tavan yaptı.
İçinde yaşadığımız bugünkü koşullar, bu kalabalığı anlatıyor aslında: Bir
yandan uzun vadeli olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin biçim ve öz olarak
değiştirilmesine yönelik atılan adımlar, hem de 90 yıldır inşa edilen hayat ve
düşünce tarzına yönelik sıklaşan saldırılar, şüphesiz ki aynı zamanda Atatürk'ü
adım adım silip yok etme çalışmaları... Ulusun büyük bir çoğunluğunun Ata'sına
koşmasına neden oluyor. Tabii, hükümetin dış politikada ve Kürt meselesinin
çözümünde her zaman belirsiz ve nereye varacağı bilinmeyen politikalarla
hareket etmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin adını bile silmeye yönelik girişimleri,
büyük bir tedirginlik, kaygı yaratmakta. Eğitimde bilimselleşmeye değil,
dinselleştirmeye yönelme, laikliğin adım adım sökülmesi ve iktidarın nasıl
yaşayacağımız ve düşüneceğimiz konusunda, üstelik yasal önlemlere başvurma
girişimlerini de buna eklemek gerek... Tabii, Silivri yargılamalarının
içyüzünün giderek daha büyük bir halk kitlesi tarafından doğru bir şekilde
algılanması da, yaşanan hukuk ve yargı sefaletini ortaya koyuyor.
Türkiye Ata'sına koşarken,
gerçekleşemeyen bir Genç Cumhuriyet ve Kuruluş düşünü de dile getiriyor
aslında. Dünyanın hiçbir yerinde böyle büyük bir liderin arkasında onlarca yıl
sonra bile hâlâ böyle saf tutulmaz ve 9.05'de işi bırakıp saygı duruşunda
durulmaz.
Bu durum, Türkiye'de hiçbir şeyin
normalleşmediğine, düşlerini gerçekleştiremediğine, tam tersine kazanımların da
bir bir yitirilmekte olduğuna ilişkin halkın duygu ve düşüncelerini dışa
vuruyor...
Kitlenin mesajı
Verdiğim yanıtın içinde açık ve
saklı olarak mesajlar var... Ey Başbakan, attığın adımlarla hemfikir değiliz,
endişe içindeyiz. Toplumu böldün, ülkeyi parçalama, bütün önemli konularda tek
başına hareket ediyorsun, bunu yapma... Bize, halka sor... Zorba iktidar olma,
diktatörlüğe hayır diyoruz... Adaletli ol...
Tabii bu saydıklarımızın
hiçbirini bu iktidar gerçekleştiremeyeceği için, Atatürk'e koşanların tek
isteği kaldı, bu iktidarın düşmesi... O halde önümüzdeki seçimlerde RTE'nin
sandık oylarının iyice aşağı inmesi için herkes örgütlü olarak çalışmalı...
Önemli oranda oy kaybı, RTE iktidarının sonunu getirir...
0 comments
Write Down Your Responses