Teğmen Mehmet Ali Çelebi: Zaferimiz her çocuğun ilk çığlığı olacaktır
Ergenekon davası kapsamında 16 yıl 6 ay
hapis cezasına çarptırılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi Aydınlık’a mektup
gönderdi. Mektubunda mücadele kararlılığının sürdüğünü vurgulayan Çelebi
“Ciğerimizdeki son soluk dahi milletimize kazandıracağımız bir zafere
tutunacaktır. O zafer hür ve bağımsız doğacak her çocuğun ilk
çığlığıdır” ifadelerini kullandı. Teğmen Çelebi’nin mektubu şöyle:
Asil dostlarımız,
Yaşadığımız bu süreçte kamuoyu kulağa
çirkin, aşırı ve aşağı gelen, hukukun ciddiliğine sarmalanmış
palavralarla şüphe ve korkuyla düşünmeye ayartıldı. İnsanlar, her şey
köküne kadar yalana boğuldu. Gerçeğin değeri, anlamı harcandı; başka
kılıklara sokuldu.
Burada bize yöneltilen silah sinsilik,
sahtecilik, kalleşliktir. Bu suçlamaların tamamı hukuktan firar eden,
sağlam dayanak yoksulluğundan ürkütücü kelimelere sarılan en karanlık
kötülüğün eseridir.
Bu iftiranameler insan olmanın büyük
anlamına ve yüceliğine kara çalan, insan olmanın sorumluluğuna, insan
olmanın değerine gölge düşüren utanç vesikalarıdır. Bunlar yalnızca
atanların eline bulaşan çamur, iftira belgeleridir.
Bu iddianameler rahatlıkla hukuku yok etme adına tarihin gördüğü en büyük sanat eserlerinden sayılabilir.
Bu kararnamelere yazılanlar, Mustafa
Kemal’in yenilmezliğine karşı duyulan kızgınlığın zavallıca
gösterisinden başka bir şey değildir.
Bizler asla üniter, ulus, laik devlet
niteliklerinden vazgeçmeyecek TSK’nin yeminini namusu bilen, milletin
emanet ettiği üniformadan başka yerde itibar aramayan subaylarıyız.
Mustafa Kemal yetiştiren Harbiye mezunuyuz. Biz Harbiyeliler her 13 Mart
Ata’nın Harbiye’ye giriş törenlerinde apoleti 1283 okunduğunda
“içimizde” diye haykırırız. Ettiğimiz askerlik yeminine, milletimizin
üzerimizdeki emeğine ihanet etmemiş olmanın verdiği vicdan rahatlığı ile
bir kez daha sizlere şunu hatırlatmak istiyoruz. Mustafa Kemal’in ruhu
içimizde. Bizler Mustafa Kemal’in neferleri olarak buradayız.
Cevabımız sağlam duruşumuz
Vatanını, ulusunu sevmiş olmanın bedelini
ödeyen insanların ne ilkiyiz ne de sonuncusu... Bu onurun gölgesinde,
uğradığımız saldırılar karşısında asla gözlerimiz sönük, omuzlarımız
çökük olmadı. Bu adaletsizlik mucizesine, ülkemizin kalbine saplanan
hançere her daim verdiğimiz cevap alınlarımızdaki aklık, duruşumuzdaki
sağlamlık oldu.
Dün olduğu gibi bugün de onurlu Türk
subayları olarak her türlü şahsi çıkar, maddi ihtirastan uzak milli
davayı önümüze nefsimizi arkamıza alarak mücadele etmeye kararlıyız.
Biliyoruz ki adaletin terazisinde intikam
tartarak zindan duvarlarımızı ören bu kirli eller, dünyada erdem,
iyilik hüküm sürdükçe huzur bulamayacaktır. Çünkü hakikat, çünkü şeref,
çünkü özgürlük bütün heybetiyle onların karşısına dikilecektir.
Vicdanlarını onursuzluğa paspas yapanlar,
memleketimize yapacağımız büyük hizmetlerin önünde diz çökecek,
uzaklara(!), adalet duygusundan, doğruluktan fersah fersah uzaklara
savrulacaklardır. İftiracılara çobanlık ettikleri çöllerde, yalanın
sivrisinekleriyle dolu bataklıklarda debelenip duracaklardır.
Eminiz ki bugün bizi burada tutarak
başları göğe erenler, yarın adaletin saf ışığı karşısında başlarını
yerden kaldıramayanlar olacaktır.
Sonuç ne olursa olsun bizim duracağımız
yer değişmez. Bizim için aslolan vatandır, millettir. Bize sefilce
rahatlık değil kendi büyük mazisine layık olacak asil ruh gerekir.
Kalbimizin ve zihnimizin duvarlarına büyük harflerle kazınmış olan
budur.
Mustafa Kemal’in askerleri
Biz Mustafa Kemal’in askerleriyiz.
Mustafa Kemal’in yolunu temiz, izini taze tutacağız, bu uğurda
ödeyeceğimiz her bedeli, her tazminatı şeref sayarız.
Bu kutsal görevde, gözlerimizi
kapatacaksak eğer bu mutlaka sizler için gurur verici şekilde olacaktır.
Emin olunuz o vakit bizleri yüzümüz toz toprak, alnımız kan ter içinde
bulacaksınız. Ciğerimizdeki son soluk dahi milletimize kazandıracağımız
bir zafere tutunacaktır.
O zafer hür ve bağımsız doğacak her çocuğun ilk çığlığıdır...
Şu an hürriyetimizi kaybetmiş olabiliriz
ama karanlığın içinden güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan gelecek
günlere güvenimizi kaybetmedik hiçbir zaman.
Zaman, zemin ve mekan tanımaz vatanseverliğinizi kutsal nöbetlerine devam eden silah arkadaşlarımız adına selamlıyoruz.
“Kanla irfanla kurduk biz bu cumhuriyeti
Cehennemler kudursa ölmez nigahbanıyız (nöbetçisiyiz)”
0 comments
Write Down Your Responses