Tutsak gaziyi hastane hastane gezdirdiler! Teslim olma komutan
Ergenekon davası sanığı emekli Albay Muzaffer Tekin’e
pankreas kanseri teşhisi konuldu. Raporlara göre, kanser 4. evrede. İstanbul’da
hastane hastane gezdirilen Tekin’e yatırılacak yer akşam saatlerinde
bulunabildi!
Ergenekon davasından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası verilen emekli Albay Muzaffer Tekin’e pankreas kanseri teşhisi konuldu.
Ancak hastaneler Tekin’in tedavisini yapmayı “mahkûm koğuşu yok” diyerek geri
çevirdi. Tekin, baştan Bakırköy Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Buradan “mahkûm
koğuşu yok” denilince İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’ne götürüldü.
Sabah 10.00’da Çapa’ya götürülen Tekin, bürokratik işlemler nedeniyle akşam
saatlerine kadar bekletildi. Tekin’in 21.15’te Cerrahi Servisi’nde yatış işlemi
yapıldı.
Ergenekon davasından en yüksek ceza ona verildi. 2 kez
ağırlaştırılmış müebbet ve 129 yıl 1 ay hapis cezası aldı. Tekin’le en son 2
hafta önce Silivri Cezaevi’ndeki kapalı görüşte karşılaştık. Oldukça kilo
verdiği uzaktan bakıldığında bile görülüyordu. Geçmiş olsun deyince “Yaşamda
bir nedeniniz varsa hemen her sıkıntıya katlanırsınız. Eşim, yavrum, onurlu mücadele
için hayatta ve ayakta olmak görevimdir” dedi.
3 ayda 20 kilo verdi
Silivri Devlet Hastanesi’ne gidip geldiğini duyuyorduk.
Ancak hastalığına net bir teşhis konulamamıştı. 3 aydır yaklaşık 20 kilo
verdiği belirtilen Tekin’in rahatsızlığı önceki gün öğrenilebildi. Pankreas
kanseriydi. Hem de hastalığı 4. evreye kadar ilerlemişti.
Namık Kemal’le seslenmişti
Ergenekon soruşturmasının ilk dalgasında 19 Haziran 2007’de
tutuklanan Tekin, tam 6 yıl 7 aydır cezaevinde. Son cezaevi görüşünde Tekin,
durumunu Namık Kemal’in şu dizeleriyle özetlemişti: Bâis-i şekvâ bize hüzn-i
umumîdir Kemal, Kendi derdi gönlümün billâh gelmez yâdına. (Ey Kemal, sen çok
iyi bilirsin ki bizim için şikâyet sebebi, sadece toplumda ortak olan hüzündür,
yoksa Allah’a yemin ederim ki bundan başka kendi gönlümün derdini hatrıma
getirmiş değilim.)
İsmini Kıbrıs’ta o tepeye verdiler
Muzaffer Tekin, 1969 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden ve
1972 yılında da Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. İlk görev yeri olan Bolu
Komando Tugayı’ndan sonra Kıbrıs Barış Harekâtı’na katıldı. Harekâtta en çok
çatışmaya giren takımın komutanı olan Muzaffer Tekin, Üstün Cesaret ve Feragat
Altın Madalyası aldı.
Kıbrıs’ta hâlâ Zafertepe diye anılan tepeye Kıbrıs’taki
başarısından dolayı Muzaffer Tekin’in adı verildi. Tekin’in adı ilk olarak
2006’daki Danıştay saldırısının ardından gündeme geldi. Saldırıdan sonra Tekin
gözaltına alındı. Gözaltının ardından serbest bırakılan Tekin’in adına Danıştay
iddianamesinde yer verilmedi. Ancak 1 yıl sonra Ümraniye’de bir gecekonduda ele
geçirildiği iddia edilen el bombalarının bulunmasıyla Tekin yine konuşulmaya
başlandı.
Sezim Özadalı
0 comments
Write Down Your Responses