Şimdi de Gülen cemaatinden Alevi açılımı!
AKP'nin Alevi açılımı
yalanlarının ardından şimdi de benzer bir "açılım" Gülen cemaatinden
geliyor.
Fethullah Gülen’e yakınlığı
bilinen Abant Platformu’nun düzenlediği “Aleviler ve Sünniler: Barışı ve
Geleceği Birlikte Aramak” başlıklı toplantının ardından sonuç bildirgesi
yayımlandı.
AKP'nin Alevi açılımı yüzlerinden
olan eski vekil Reha Çamuroğlu'nun da katıldığı toplantı sonrası cemaatten de
"Alevi açılımı" geldi.
Açılımın Tuzluçayır'da Alevi
yurttaşların günlerce direndiği Fethullah Gülen ve İzzettin Doğan'ın
cami-cemevi projesi sonrasında gelmesi dikkat çekti.
Cumhuriyet gazetesinden Alican
Uludağ'ın haberine göre, üç gün süren toplantı sonrasında sonuç bildirgesinde
şu ifadeler kullanıldı:
Alevilerin ve
Sünnilerin barışı ve geleceği birlikte inşa etmelerinin önündeki en temel
engel, geçmişte yaşanan çatışmalı tarihin yarattığı psiko-sosyal kolektif
travmadır. Ülkemizde de mevcut olan ve yakın coğrafyada yaşanmakta olan dini
sorunlarda endişe verici boyutlarda dışlayıcı bir dil hâkimdir. Mezhepler
üzerinden, mezhepçi bir dile savrulmamak gereklidir. Bu çatışmaların
ülkemizdeki sorunları daha da ağırlaştıran bir potansiyel taşıdığı gözden
kaçırılmamalıdır.
Siyasi ve ideolojik
tartışmaların inanç zeminine taşınması yanlıştır. Kimse kimsenin inancını onun
adına tanımlamamalıdır. Hiçbir inanç grubu diğerini kendisine benzetmeye
çalışmamalıdır. Devlet inançları düzenleyemez, ne olması gerektiğini
belirleyemez.
Siyasal karar
alıcılar, cemevlerinin ibadethane statüsünü dini bir mesele olmanın ötesinde
toplumsal bir öznellik talebi olarak ele almalı ve bu talepleri acilen yasal
düzenleme ile karşılamalıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi anayasal
zorunluluk olmaktan çıkarılmalıdır. Örgün eğitimde, bu derse ilişkin yeniden
yapılandırmaya yönelik olarak nesnel ve çoğulcu bir anlayışla, Alevilikle
birlikte diğer inançlara yeterince yer verilmelidir. Aleviliğin ve diğer
inançların eğitime konu edildiği din dersleri seçmeli olmalıdır.
Diyanet İşleri
Başkanlığı ile ilgili şu öneriler toplantıda dile getirilmiştir: Diyanet
tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı
ile aynı şekilde vakıflar kurulabilmelidir. Diyanet tamamen özerk statüde
olmalı, isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç
grupları için de benzer özerk kurumlar kurulabilmelidir. Diyanetin mevcut
durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir. Bu konu
tamamen sivil topluma bırakılmalıdır.
Alevilerin ve diğer
inanç gruplarının el konulmuş olan ibadet merkezleri ve kurumları iade
edilmelidir. Alevilerin kamuda yaşamakta oldukları ayrımcılık sorunları çözüme
kavuşturularak kendilerini güven içinde hissetmeleri sağlanmalıdır.
0 comments
Write Down Your Responses