PKK ile 'resmi müzakere' tuzağı
Uluslararası İlişkiler Uzmanı
Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, Aydınlık’a değerlendirdi
Pazarcı, Abdullah Öcalan’ın
“resmi müzakerelere” başlayalım mesajının uluslararası hukuk açısından
doğuracağı sonuçları Aydınlık’a değerlendirdi. Öcalan resmi muhattap haline
gelir!
Terör örgütü lideri Abdullah
Öcalan, "Diyalog sürecini bundan böyle yeni bir formatla yani anlamlı bir
müzakereye evrilterek, derinleştirerek sürdürmek gerektiğini düşünüyorum"
sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti ile "resmi müzakerelere" başlamak
istediği mesajını verirken, uluslar arası hukuk uzmanı Prof. Hüseyin Pazarcı,
hükümetin bu öneriyi kabul etmesi durumunda, "Adamı resmen muhatap almış
olursunuz. Bundan sonra kalkıp PKK için terör örgütü deme konumunuz
kalmaz" uyarısında bulundu.
Pazarcı, Öcalan'ın verdiği
mesajın uluslararası hukuk açısından doğuracağı sonuçları Aydınlık için
değerlendirdi.
Hükümetin bu öneriyi kabul etmesi
durumunda, Öcalan'ın artık resmi muhatap durumuna geleceğini vurgulayan
Pazarcı, "Adamı resmen muhatap almış olursunuz. Türkiye Cumhuriyeti
devletinin karşısına sizin bugüne kadar terör örgütü diye ifade ettiğiniz bir
örgütü bu kez karşınızda, bir takım siyasi pazarlıkların yapıldığı -bu mutlaka
bağımsızlığa kadar giden istekler olmayabilir- ama en azından bir ulusal
kurtuluş ordusu niteliği taşıma şeklinde bir sonucu olur bunun" dedi.
Ulusal kurtuluş ordusu olur
Sözlerini, "Yani, artık
muhatabınız ve resmi muhatap şeklinde kabul ediyorsunuz şeklinde
değerlendirilir" şeklinde sürdüren Pazarcı, "Uluslar arası pratiğe,
bundan sonra kalkıp terör örgütü deme falan konumunuz kalmaz. Ulusal kurtuluş
örgütü talepleriyle kabul ettiğiniz bir birimdir ve bundan böyle ulusal
kurtuluş hareketi niteliğinin bağımsızlığa kadar gidebilecek self determinasyon
hakkı filan vesilesiyle yapılan bir eylemdir, ulusal kurtuluş hareketi
eylemleri. Dolayısıyla böyle bir sonucu doğurur ve tabii Öcalan'ı o zaman ona
göre bir muameleye tabi tutmanız istekleri arkasından gelecektir" görüşünü
dile getirdi.
Pazarcı, Öcalan'ın cezaevinden
çıkması yönüne istekler gelebileceğine de işaret ederek, "Öcalan'ın yeni
bir formatta, 'ben burada kapalıyım, dolayısıyla doğru dürüst müzakere
yapabilmem için benim daha serbest olmam gerekir' şeklinde istekleri olduğunu
da biliyoruz. O yönde talepleri değerlendirin gibi istekleri de olmaya daha
güçlü şekilde başlayacaktır. Ama her haliyle 'muhatap aldığınızda bu şekilde
tutmayın' mealinde sonuçlar doğurması olası tabi" değerlendirmesini yaptı.
Dış baskı gelebilir
Pazarcı, böyle bir durumda başka
yerlerden, yabancı devletlerden böyle veriler ortaya çıkmaya başlayacağı
uyarısında bulunup şu görüşleri dile getirdi:
"Ulusal kurtuluş hareketi
şeklinde değerlendirilir ve self determinasyon hakkını da bir gün isterse, bu
yetkiyi de bir kullanabilir şeklinde değerlendirilirse, başka devletlerin yine
PKK ile silahlı çatışmalar filan başlarsa, bu sefer onları savaşan statüsünde
tanıma, nötralize pozisyona girme gibi diğer devletlerin yaklaşımları olabilir.
Bu butlaka olur anlamında değil ama siyaseten böyle sonuçları olabilir"
Pazarcı, PKK'nın masaya
"resmi taraf" olarak oturması durumunda, terör örgütü militanlarının
1949 yılında imzalanan ve uluslararası olan veya olmayan çatışma durumlarında
silahlı güçler ve insani yardım örgütleri tarafından uyulması beklenen
standartları belirleyen Cenevre Sözleşmeleri çerçevesinde üçüncü maddeye
gireceği uyarısında da bulundu.
Pazarcı, "Ama onun dışında
bir devlet konumunda olmadığı için self determinasyon ilkesi uyarınca
bağımsızlığını ilan etmedikçe Cenevre Sözleşmeleri onu bir devlet muamelesine
tabi tutmaz ama üçüncü madde çerçevesinde her haliyle bir savaşta taraflardan
biri şeklinde, bazı asgari insancıl bakımından, insan hakları açısından
muameleye tabi tutulmasını gerektirebilir" değerlendirmesini yaptı.
0 comments
Write Down Your Responses