Zaman gerçekleri çarpıtmakta sınır tanımıyor: Aleviler Esad'dan kaçmış...
Zaman gazetesi ÖSO ve El Nusra
çetelerinin saldırıları yüzünden Suriye'den Türkiye'ye kaçan Türkmen
Alevileriyle ilgili yaptığı haberde gerçekleri çarpıtma konsunda herhangi bir
sınır tanımadığını ortaya koydu.
(soL - Haber Merkezi) Zaman
gazetesi günlerce İstanbul'da parklarda yaşamak zorunda kalan ve şu an bir
cemevinde barınan Alevi mültecilerle ilgili yaptığı haberde Suriye konusunda
yapacağı çarpıtmanın herhangi bir sınırı olmadığını ortaya koydu.
Suriyeli Alevi sığınmacıların
kaldığı cemevine silahlı saldırı!Zaman gazetesinden Burak Can imzasıyla
yayınlanan haberde, Sultangazi Pir Sultan Cemevi'nde kalan Aleviler,
"Suriye'de Esed rejiminin katliamından kaçarak Türkiye'ye sığınan
mülteciler" ifadeleriyle tanımlanarak büyük bir çarpıtmaya imza atıldı.
Muhalifler yüzünden ülkelerini
terk etmek zorunda kaldılar
Zaman gazetesinin Esad rejiminden
kaçtıklarını iddia ettiği Aleviler, Suriyeli "muhalifler" yüzünden
ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını açıklamışlardı.
Taraf gazetesi'den Ayfer
Çalışkan'ın konuya ilişkin haberinde Halep'ten Türkiye'ye kaçan Hüseyin Hüseyn,
yaşadıklarını “Savaştan kaçtık. Muhalifler evlerimizi, mallarımızı yaktı,
sınırdan çıkarken tüm paramızı aldılar" sözleriyle anlatmıştı.
“Muhalifler bizi rezil etti’’
diyen Hüseyn şöyle devam etmişti:
“Esad bizi bu duruma getirmezdi,
muhalifler yaptı. Ülkelerden destek aldılar bize de bunu yaptılar. Muhalifler
Suriyeli değil, çoğu başka yerlerden, Türkiye’den giden insanlar da var. Suudi
Arabistan ve Katar’dan da geliyorlar. Bizi malımızdan mülkümüzden ettiler.”
"Kamptakiler kadınlarımızı
alıyorlar"
soL'dan Neslihan Koçaslan'ın
haberinde ise Halepli İbrahim Hüseyin, yaşadıklarını ve neden kamplara gitmek
istemediklerini şu ifadelerle anlatmıştı:
“Bu işi yapan Erdoğan. Sınırları
açtı, 150 ülkeden insan geldi, Türkiye destek oldu. Alevi-Sünni diye bir
derdimiz olmadı hiç, yıllarca birlikte yaşadık. Erdoğan geldi bizi böldü. Sünni
biri çocukların boğazını kesmezdi, halkları ziyan ediyorlar. 2-3 ay parklarda
yattık, sonra burası. Polisler bizi kamplara götürmeye çalışıyor. Oraya
gitmeyiz, orada yezidler bekliyor, bizden nefret ediyorlar. Kadınlarımızı
alıyorlar, erkeklere de hap veriyorlar, beyinlerini yıkıyorlar, Suriye’ye
Esad’a karşı savaşa yolluyorlar.
Savaştan önce kunduracılık
yapıyordum, çok şükür her şeyimiz vardı. Esad’ı halk istemese çoktan giderdi. 3
sene olmuş, adam hala gitmedi, neden? Esad’ın arkasında halk var. Bomba
atıyorlar, Esad’ın üstüne atıyorlar. Suriyeli çatışan yok, teröristler
getiriyorlar Kuveyt’ten, Türkiye’den. Erdoğan sınırları kapatsın, Esad üç
saatte bitirir bütün işi. Ama sürekli sınırdan ambulans taşıyorlar.”
"Kızımı cihatçılardan
korumak için kaçtım"
Başka bir Suriyeli Mülteci Meryem
Hamud ise kızımı cihatçılardan korumak için kaçtığını şu sözlerle belirtmişti:
“Muhalefet dedikleri teröristler
geldiler, çoluk çocuk demeden her yeri bombaladılar, evlerimizi başımıza
yıktılar. 5 tane çocuğum var, kızım var diye Suriye’den ayıldık. Çünkü
teröristler kızları sokakta görünce göz koyuyorlar, omuzuna üç kere dokunup dua
okuduğunda kızı alıyor gidiyor. Yan komşumuzun iki kızını alıp gittiler öyle.
Kızıma bir şey olmasın diye ayrılmak zorunda kaldım.”
0 comments
Write Down Your Responses