Edirnekapı Şehitliği'ndeyiz... Kınalı kuzularının mezar taşlarına sarılan şehit anaları AKP'ye de AKP'nin Demoratikleşme Paketi'ne öfkeli, isyankar: Hükümet bizi bir kez daha yıktı

Edirnekapı Şehitliği'nde gözyaşlarımızı tutarak ilerliyoruz. Acılı aileler, çocukları gibi dokunuyorlar mezar taşlarına. Bayram için hazırlıyorlar şehitliği... Yine bir kurban bayramı, vatan için "kurban" verdikleri kınalı kuzularının mezarlarına sarılıyorlar, hepsinin gözleri yaşlı... Bir şehit ağabeyi ise AKP'ye oy verdiğini söylüyor ve bundan utanç duyduğunu dile getiriyor.

Edirnekapı Şehitliği'nde önceki sabah yine annelerin duaları ve gözyaşları vardı. Her bayram arifesinde sabahın ilk ışıkları ile çocuklarının mezarı başına gelen aileler, bu yıl da yavrularının mezarı başındaydılar. Öfke ortaktı: "Yavrularımız bu toprağın altında artık rahat uyumalı!" Şehitlikte kimin yanına gittiysek Demokratikleşme Paketi'ne tepki gösterdi. Aileler, paketle şehitlere saygısızlık yapıldığı görüşünde.

İsmail Kofraz, elindeki Yasin'le beraber her Cuma şehitliğe geldiğini söylüyor. Yakını şehit olmamış ama "Bu vatan uğruna canını veren her oğul, benim oğlumdur" diyor. AKP'nin Demokratikleşme Paketi'yle şehit ailelerinin yok saydığını söylüyor Kofraz ve şöyle devam ediyor: "Bu çocuklar vatan, millet uğruna hiç korkmadan savaştılar. Buna karşın terör örgütü liderinin bu devlet üzerinde sözleri önemseniyor. Bu devlet için mi can verdi bizim çocuklarımız?"

'Kanlı mendili koynumda'

2009 yılında Siirt'te şehit düşen Murat Taş'ın annesi Neriman Taş yarasının Demokratikleşme Paketi'yle tekrar kanadığını belirtiyor. Şehit anası tepkisini şöyle anlatıyor: "Acım büyük, ben anneyim içim yanıyor. Evladım karatoprak altında yatıyor ama onun katilleri dışarıda, dağlarda. Devlet görsün bunları artık. Ben şehidimin kanlı mendilini 4 senedir koynumda taşıyorum. Sözün bittiği yerdeyim." Bunları söylerken gözyaşlarını tutamıyor acılı anne. Onu teselli eden yine diğer şehit anneleri oluyor.

'Onların evlatları gemiciklerle gezsin'

Şehit Mehmet Aktaş, 2002 yılında Ankara'da patlama sonucu can vermiş. Annesi Fatma Aktaş içindeki evlat acısını 11 yıldır biriktirdiği şu sözlerle dile getiriyor:

"Benim yavrum bu toprak altında yatıyor. Devlet bir pakettir tutturmuş gidiyor. Benim yavrum daha körpe yaşında kara toprağa düşmüş ama onların evlatları varsın gemiciklerle gezsin, onlar gitsin terör örgütü lideri ile aynı masaya otursunlar! Reva mıdır bu burada yatan onca şehide!"

'Hakkımızı helal etmiyoruz'

Kuzey Irak'ta 1995 yılında şehit düşen Mehmet Özcan'ın ağabeyi Mithat Özcan, acısını anlatırken öfkeleniyor. "AKP'ye oy vermiş birisi olarak utanç duyuyorum! " diyerek gözyaşlarına boğuluyor şehit ağabeyi: "Benim gözümden sakındığım, başını her gece okşayıp yatırdığım kardeşime ve onun gibi bir çok vatan evladına 'kelle' diyen bir zihniyeti kınıyorum. Çok yazık ki bunca annenin gözü yaşlı ama hükümet bunları unutarak o paketin altına imzasını attı ve bizleri bir kez daha yıktı. Bizler onlara hakkımızı helal etmiyoruz."

Acılarının yüreklerinde bir yumruk gibi tıkanıp kaldığını belirten Zeynep Yıldız, 2012 yılında oğlu Osman'ı Şırnak'da şehit vermiş. Anne Yıldız, "Benim oğlum şehit olduktan 3-4 ay sonra devlet terör örgütü ile dağlardan inmeleri için anlaşmalara başladı. Benim yavrum öldükten sonra mı bitecekti bu terör?" diye sordu.

Seda Akyüz

 http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/26288-bir-bayram-arefesi-daha-sehitlikler-gozyaslariyla-sulandi.html