RESMİ KIYAK
Yöneticileri, ‘Yüzyılın soygun
hareketi’ davasında sanık olan Deniz Feneri Derneği’nin araçları İstanbul
sokaklarında Başbakanlık izni ile verilen resmi pakalı araçlarla dolaşıyor
Kurban bayramı yaklaşırken Deniz
Feneri Derneği, hükümet teşvikiyle çalışmalarını hızlandırdı. Tayyip Erdoğan'ın
sözde "Demokratikleşme Paketi"yle yardım ve bağış toplama konusunda
tarikatların önünü açması, bu grupların faaliyet alanlarını daha da genişletti.
Deniz Feneri Derneği, İstanbul sokaklarında resmi plakalı araçlarla gezmeye
başladı. AKP iktidarı tarafından 2004 yılında "Kamuya yararlı" dernek
statüsüne sokulan Deniz Feneri Derneği'ne resmi plakalı araç tahsis edilmesi
tepki çekti. Hukukçular, aracın, üzerinde dernek reklamı yapıştırılarak
gezdirilmesinin suç olduğunu vurguladı.
Resmi araçla reklam yapmak yasak
Dernekler Kanunu'na göre
Türkiye'de kamu yararına çalışan 405 dernek bulunuyor. Deniz Feneri, resmi
plaka kullanan birkaç dernekten biri. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz
İstanbul Barosu Sekreteri Hüseyin Özbek, 237 sayılı Taşıt Kanunu'nun 1.
maddesinin d bendindeki "Kamuya yararlı derneklerden Başbakanlıkça lüzumlu
görülenler tarafından kullanılacak taşıtlar bu kanun hükümlerine tabidir"
hükmünü hatırlatarak Deniz Feneri Derneği'ne verilen aracın reklam amacıyla
kullanılmasının yasak olduğunu söyledi. "Resmi araçlar ve kamu araçları
sadece bağlı olduğu 'resmi kuruma mahsustur' yazısı taşırlar" diyen Özbek,
"Bunun dışında reklam almaları hem idari hem de uygulama olarak doğru ve
yasal değildir" dedi.
Kamu yararına çalışan
derneklerden Türk Hava Kurumu'nun dahi resmi plakalı aracı bulunmuyor.
Dernekler, resmi plaka istediklerinde Başbakanlığa başvuruda buılunuyor.
Başbakanlık talebi değerlendirerek kabul veya red yanıtı veriyor.
Kara düzen!
Bu arada kamu yararına çalışan
dernekler statüsünde olan Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı Erdoğan
Karakuş, Kendilerine devlet tarafından herhangi bir yardım yapılmadığını ifade
ederek "Bırakın arabayı, bize devlet tarafından verilmiş 5 kuruş yok"
diye konuştu.
Aynı statüde olan Atatürkçü
Düşünce Derneği'nin Genel Sekreteri Elif Çuhadar ise "Böyle bir kara
düzende hiç şaşırmadım" açıklamasını yaptı. ADD olarak Bakanlar Kurulu'na
yaptıkları yardım toplama talebinin reddedildiğini vurgulayan Çuhadar,
"Deniz Feneri'ne gösterilen müsamaanın bu hükümet tarafından bize
gösterilmesini istemek ve beklemek hayaldir. Eğer bize araba verilseydi
üzerinde de ADD ve 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' yazısı olsaydı, olacakları
düşünemiyorum" şeklinde konuştu.
Dernekten yorum yok!
Deniz Feneri Derneği Satın Alma
Müdürü Ahmet Sarıtaş ise araçların giydirilmesinden haberinin olmadığını iddia ederek “Devletin
bize kaç araç verdiğini bilmiyorum. Konuyu araştırıp size döneceğim” dedi.
Ancak Sarıtaş, ısrarla aramamıza rağmen herhangi bir bilgi vermedi. Derneğin
dün ulaştığımız basın ve medya sözcüsü Selma Topkara ise aracın kendilerine ait
olduğunu sadece plakanın Başbakalık’tan tahsis edildiğini öne sürdü. Topkara,
ruhsatta araç sahibinin kim olduğunu da bilmediğini söyledi.
DERYA DERVİŞ
http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/25999-resmi-kiyak.html
0 comments
Write Down Your Responses